MART2022 Zekeriya Şimşek
İzmir'in pazar yerleri
İzmir'in pazar yerleri Eskiden Pazar gününün en önemli göreviydi pazara gitmek. “Pazara gitmek” yoktur artık modern hayatlarda… Pazar yeri ne demektir? Pazar yeri, alıcı ile satıcıyı bir araya getiren, ürünleri karşılaştırarak ve karıştırarak alışveriş yapılan mahalli yerlerdir. Pazar yeri, filesini doldurup evine dönen bir babanın ailesine duyduğu sevginin gizli kahramanıdır; ne AVM’ler ne zincir süpermarketler… Pazar yerleri, bir iletişim aracıdır. Pazar yerleri, her birinin kendine özgü özellikleri itibariyle birer “toplumsal ayna”dır. Siz Eşrefpaşa Pazarı’nı bilir misiniz? Sit alanı olan tarihi Roma Yolu üzerinde kurulu pazar yerinin taşınmasıyla ilgili yıllardır sürüp giden muammayı bir kenara bırakın; Antik Roma’dan kalma yaklaşık 2 bin yıllık İpek Yolu üzerinde her hafta bir pazar kurulur. Konum olarak trafik ve insan yoğunluğu ile kendi içinde düzenli bir keşmekeştir Eşrefpaşa Pazarı… Ege Bölgesi’nin bütün ot çeşitlerini burada bulabilirsiniz. Ya Havra Sokağı’nı bilir misiniz? Sokakların en güzelidir. Bir ucu yakınlarda yıkılan Saray Sineması’na aslında Agora’ya, diğer ucu Kestane Pazarı Camisi’ne çıkarır sizi. İkiçeşmelik ve Namazgâh’ı Kemeraltı Çarşısı’na bağlar. Havra Sokağı, renk cümbüşüdür; turfandasından mevsimliğine sebzeler ve meyveler, balıkçılar, sakatatçılar, bağırış çığırışlar ve daha neler… Havra Sokağı, adını çevresindeki havraların (sinagog) yoğunluğundan almıştır. Dokuz havraya ev sahipliği yapar. Bunlardan Bikur Holim, Bet Hillel, Şalom, Algazi ve La Sinyora havraları, inşa edildikleri dönemleri yansıtan mimarileri ve otantik süslemeleriyle hem ibadete hem de turizme açıktır. Etz Hayim (restore edilmekte), La Hevra, Portekiz ve Foresteros havraları metruk hâldedir. Birer cümleyle hatırlatmak isterim Havra Sokağı’nı çevreleyen havraları: Bet Hillel: 920 Sokak No: 23. Hahambaşı Hayim Palaçi (1788-1869)’nin ibadet ettiği havradır. Portekiz: 926 Sokak No: 44. 1569’da Kuzey Afrika ve Venedik’ten göç eden Portekiz asıllı Yahudiler tarafından kurulmuştur. Talmud Tora/La Hevra: 927 Sok. No: 4/7. Bânîsi bilinmemektedir. Algazi: 927 Sokak No: 14. Algazi ailesi (Salomon Algazi) tarafından yaptırılmıştır. Şalom/Aydınlılar: 927 Sokak No: 38. Sebatay Sevi (1626-1676)’nin burada eğitim aldığı rivayettir. 1841 yılındaki İzmir yangınından sınır olarak kurtulmuştur. Tulumbalı havradır. La Sinyora/Giveret: 927 Sokak No: 77. Bânîsi Gracia Mendes Nassi (1510-1569)’den dolayı isminin La Sinyora olduğu tahmin edilmektedir. Foresteros: Aynı avluya bakan La Sinyora, La Hevra, Algazi havralarının gizlediği, dışarıdan bakıldığı zaman görünmeyen Forasteros havrası; dünyada ikinci örneği olmayan, yani aynı avluya bakan dört ayrı havranın en garibidir. Etz Hayim/Yaşam Ağacı: İkiçeşmelik Cad. No: 5. Bizans Dönemi’nden kalmadır ve İzmir’in en eski havrasıdır. Bikur Holim: İkiçeşmelik Cad. No: 40. Bânîsi Portekiz asıllı Salomon de Cavies tarafından hastane amaçlı vakfedilmiş daha sonra havra olmuştur. Havra Sokağı’nın ortasındaki eski/yeni L’Agora kafede çayınızı yudumlarken hayata bir mola verin! Eskiden Kürt Niyazi’nin çay ocağıydı mola mekânım. (İkiçeşmelik Caddesi’nden Havra Sokağı’na girişte sol taraftaydı.) Çocukluğumun pazar yerlerinden arta kalanlar değil yaşamaya devam ettiklerim... Babam hiç sektirmezdi; ya Eşrefpaşa Pazarı ya Havra Sokağı. Haftalık mutfak alışverişi yapılacaktır, kot kumaşından dikilmiş pazar çantası ile; ki alınanlar başkası tarafından görünmeyecektir, alan vardır alamayan vardır. Tüketim ahlakı! Ben de ayda bir gün mutlaka giderim iki favori mekânıma. 30-40 yıl öncesinin baba dostlarıyla rastlaşırız arada bir. Eş-dost “havadis”leri alırım. Tazelenirim. Tavsiye ederim… Daha niceleriyle İzmir’in pazar yerleri… Ağızdan ağıza pazarlamanın doğum yeridir pazar yerleri. “3 al 2 öde” ve benzeri cinlikleri ne pazarcı esnafı bilir ne de müşterisi pirim verir; bir esnafın adı çıkmaya görsün… Unutmadan söyleyeyim bir de e-pazaryeri var. Alışveriş alışkanlıklarını dinamitleyen şu online pazaryerleri… Hayırlı olsun! Bana müsâade. Dedim ya, ben hâlâ Eşrefpaşa Pazarı ile Havra Sokağı çocuğuyum; “getir”en götüren “yol”lar, obezite davetiyeli “sepet”ler sizin olsun. Eski bir dost, tanıdık bir yüz, “çaya çorbaya limon”, “çamaşır ipi-don lastiği-yara bandı”, “yeşilliğe geeel”… Mutluyum ben!